Dijital Dünyada Çocukları Siber Tehditlerden Korumak İçin Ne Yapmalı?

1993’ten 2019’a kadar kendi şirketinde yazılımcı olarak çalışan ve ‘Dijital Baba’ olarak tanınan Orhan Toker, Kovid-19 salgını sonrası çocuklara yönelik siber tehditlerin arttığını belirterek ailelere önemli uyarılarda bulundu. Toker, çocukların dijital dünyada karşı karşıya kaldığı tehlikeleri anlatarak, en etkili koruma yönteminin ebeveynler ve çocuklar arasındaki güçlü iletişim olduğunu vurguladı.

Salgınla Birlikte Artan Tehlikeler

Toker, koronavirüs salgını öncesinde internetteki içeriklerin daha faydalı olduğunu, ancak salgın sonrasında içerik üreticilerinin çocuklar üzerinden kazanç elde etmeye ve farklı ideolojiler empoze etmeye başladığını söyledi. Salgın döneminde çocuklara yönelik dijital içeriklerin faydadan çok zarar getirmeye başladığını belirten Toker, şu ifadeleri kullandı:

“Pandemi süreciyle birlikte çocuklara pozitif şeyler kazandırmaktan çok, onları nasıl sömürebileceklerini düşünen uygulamalar ortaya çıktı. Çocuklara ideolojiler aşılanmaya, cinsiyetsizlik, yurtsuzluk, dinsizlik gibi kavramlar empoze edilmeye başlandı. Bu durum, aile yapısını tamamen bozmayı amaçlayan içeriklerin türemesine neden oldu.”

Çocuklar Siber Dünyada Hedef Haline Geliyor

Çocukların sanal dünyanın en savunmasız halkaları olduğunu belirten Toker, FBI tarafından yapılan araştırmalara atıfta bulunarak her yıl milyonlarca çocuk fotoğrafının istismar amaçlı kullanıldığını vurguladı. Ayrıca, LGBT lobilerinin çocuk oyunlarında cinsiyetsizleştirme projeleri yürüttüğünü ve çocukların bu tür içeriklere maruz bırakılmasının ciddi endişelere yol açtığını ifade etti. Toker, bu durumu “Pembe Kapitalizm” olarak tanımlayarak, ekonomik gerekçelerin çocuklara yönelik bu tür propagandaların ardında yattığını belirtti.

Aileler ve Devletlere Öneriler

Toker, ailelerin çocukları dijital dünyada baskıcı ve yasakçı bir tutumla koruyamayacağını belirterek, çocukların internetteki tehditlere karşı bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ailelerin, 13 yaşına kadar çocuklarının her dijital saatinde onlara eşlik etmelerinin önemine dikkat çekti.

“Ailelerin yapacağı en doğru şey, çocuklarını internetteki tehditlere karşı duyarlı ve bilinçli hale getirmektir. Çocuğun kendi otokontrolünü sağlayabilecek düşünceyi aşılamak önemlidir,” diyen Toker, ailelerin çocuklarına vakit ayırması gerektiğini, ilgisiz yetiştirilen çocukların dijital dünyada daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Strateji, Spor ve Yarış Oyunları Tavsiyesi

Ebeveynlere, çocuklarını strateji, spor ve yarış oyunlarına yönlendirmeleri tavsiyesinde bulunan Toker, bu tür oyunların çocukların zihinsel ve motor gelişimi için faydalı olduğunu belirtti. Strateji oyunlarının çocuğu düşünmeye teşvik ettiğini, spor ve yarış oyunlarının ise zihinsel gelişimi desteklediğini kaydetti.

Sosyal Medya İçin Yeni Düzenlemeler

Toker, devletlerin de sosyal medyadaki tehditlere karşı önlemler alması gerektiğini vurgulayarak, çocuklara uygun olmayan içeriklere yönelik daha ağır cezaların uygulanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, sosyal medyada 18 yaşından küçüklerin yer almaması için yüz tanıma ve biyolojik tanıma gibi teknolojilerin kullanılabileceğini söyledi. Toker, çocukları koruyacak bu tür düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti.

“Çocuklar 18 yaşından küçükse sosyal medyaya giremeyeceklerini bilmeli. Uygulamalar, ebeveyn onayı isteyecek şekilde düzenlenmeli,” diyerek sözlerini sonlandırdı.

AYRICA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Çin’in Yapay Beyinli Robot Atılımı: Bilim Dünyasında Devrim