Altın ve bakır rekorlara ulaştı, gümüş 12 yılın zirvesine gördü!

20 Mayıs Pazartesi günü Metallerdeki yükseliş dalgası devam ederken, altın ve bakır yeni rekor seviyelere ulaştı, gümüş ise 12 yılın en yüksek seviyesini gördü. İşte Altın yorumları..

Altın

Altın vadeli işlemleri, Pazartesi günü ons başına 2.450 doların biraz üzerinde işlem görerek rekor seviyeye ulaştı. Bu yükseliş, Fed’in bu yıl faiz indirimine gideceği beklentileri ve merkez bankaları ile Asyalı alıcılardan gelen güçlü talebin etkisiyle gerçekleşti. Altın, bu yıl %18’lik bir artış gösterdi.

Gümüş

Gümüş fiyatları da önemli bir artış yaşadı ve ons başına 32 doların biraz üzerinde işlem gördü. Bu, 2012 yılının sonundan bu yana en yüksek seviye. Gümüş, son haftalarda altını geride bırakarak %35 oranında arttı. Sanayi talebinin 2023’te üst üste üçüncü kez yeni bir zirveye ulaşması, bu artışta etkili oldu. Gümüş, güneş paneli hücreleri gibi endüstriyel amaçlarla da kullanıldığı için ekonomik dalgalanmalara duyarlı hale geliyor.

Bakır

Bakır fiyatları da yeni zirvelere ulaştı. Analistler, kısa süreli bir sıkışmanın emtia fiyatlarının son günlerde yükselmesine neden olduğunu düşünüyorlar. Bank of America’nın metal araştırmalarından sorumlu küresel başkanı Michael Widmer, bakır piyasasına yönelik yapısal boğa durumunun devam ettiğini ve bakırın 2025 yılında ton başına ortalama 12.000 dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bakır, elektrik kablolarından makinelere kadar birçok alanda kullanıldığı için talep görmeye devam ediyor.

Analist Görüşleri

Bloomberg Intelligence kıdemli emtia stratejisti Mike McGlone, gümüşün bakırdaki otokorelasyon yolunu takip edebileceğini, yani önce aniden yükselip sonra tekrar düşebileceğini belirtti. Ancak genel olarak metaller için olumlu bir tablo çizdi.

Bu yükseliş dalgası, metallerin ekonomik ve endüstriyel talep doğrultusunda güçlü kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Özellikle bakır ve gümüş, sanayi kullanım alanlarının genişliği nedeniyle yüksek talep görmeye devam ediyor. Altının ise merkez bankalarının politikaları ve yatırımcı talebi doğrultusunda değer kazanmayı sürdüreceği öngörülüyor.